Levent Karma Kullanım

Barbaros Bulvarı üzerinde, İstanbul’un merkezi iş alanı içinde konumlanan bu karma kullanım projesi; rezidans, ofis, ticaret ve sosyal donatı işlevlerini ortak bir zeminde buluşturarak, çağdaş ve bütüncül bir kentsel yaşam senaryosu öneriyor.

Beşiktaş ilçesinin en önemli arterlerinden biri olan bulvarın üzerindeki konumu, projeyi yalnızca mimari bir yapı değil, aynı zamanda kentle güçlü ilişkiler kuran bir odak haline getiriyor.

Kentsel Bağlam ve Yerleşim Kurgusu
Projenin yer seçiminde, mevcut viyadükler, yoğun yaya hareketi ve kent silüetiyle kurulan ilişki temel belirleyiciler arasında yer aldı.

Bu doğrultuda yapı, üç ana birimden oluşan bir organizasyonla ele alındı: ticari ve sosyal fonksiyonları barındıran baza, ve bazanın üzerinde yükselen iki rezidans kulesi ile bir ofis bloğu.
Rezidans kuleleri, İstanbul’un panoramik manzarasını görecek biçimde yapıların arka cephesinde konumlandırıldı.

Her iki kulenin cephe kurgusunda, kıvrımlı formlar ve kat bahçeleri aracılığıyla manzara ile güçlü bir görsel ve yaşamsal ilişki kurulması hedeflendi. Kat bahçeleri aynı zamanda kullanıcılara doğal dokuyla bütünleşmiş açık alanlar sunuyor.

Fonksiyonel Program ve Mimari Yaklaşım
Projenin bazasında, farklı yeme-içme, alışveriş ve hizmet işlevlerini barındıran ticari birimler yer almakta. Bu ticari alanlar yalnızca rezidans ve ofis kullanıcılarına değil, aynı zamanda çevredeki yoğun yaya trafiğine de hizmet eden kamusal bir zemin öneriyor.

Baza üzerinde konumlanan ofis bloğu ise, merkezi iş alanı içerisindeki mevcut ticari potansiyele entegre edilerek planlandı.

Ofis birimi, iki konut bloğu arasında konumlanarak yapıların hiyerarşisini destekleyen bir ara katman oluşturuyor. Bu yerleşim sayesinde, yapı çevresi boyunca geçirgen ve etkileşimli bir zemin sağlanıyor.
Sosyal Donatılar ve Yeşil Altyapı

Projenin sosyal tesis alanı; açık ve kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi ve market gibi kullanıcıların gündelik yaşamını destekleyen mekânları içeriyor.

Açık havuz, bazanın üst katında konumlandırılarak hem manzarayla hem de peyzajla güçlü bir görsel bağ kuruyor. Fitness merkezi ise yeşil dokuya bakan alt kotta yer alıyor.

Yeşil alan tasarımı, yalnızca projeye ait bir iç bahçe olmanın ötesinde, çevredeki yeşil dokularla bütünleşen ve süreklilik sağlayan bir peyzaj öneriyor.

Viyadük ile yapı arasında kalan ve yaya hareketini kesintiye uğratan alan, bu projede 15 metrelik bir yeşil aks ile dönüştürülerek hem yeni bir meydan tanımlıyor hem de projenin kentle ilişkisini güçlendiriyor.

Arka alanda ise mevcut yeşil alanlar genişletilerek sosyal tesislere doğal bir arka plan sunuyor.
Ulaşım ve Erişilebilirlik
Proje, hem toplu taşıma (metro, otobüs, deniz ulaşımı) hem de özel araçla ulaşım açısından İstanbul’un en erişilebilir noktalarından birinde yer almakta.

Mevcut yol dokusu korunarak VIP giriş, drop-off alanı ve otopark organizasyonu bu ulaşım olanaklarını destekleyecek biçimde yeniden düzenlendi.